LGS’de Kendini Kontrol Eden Kazanır !

04 Aralık 2022 Pazar
LGS her ne kadar sadece akademik bir sınav gibi görünse de sadece öğrencinin çalışarak kazandığı bir sınav değildir. Öğrencinin psikolojisini de ölçer ve sınavı kazanmasında öğrencinin psikolojik sağlamlığı çok büyük rol oynar.

Öğrenci bu dönemde orta ergenlik dönemine geçiş yapmaktadır ve bu geçiş beraberinde birçok değişimi de beraberinde getirir. Bu dönemde ergen birey fiziksel değişimin yanı sıra bilişsel ve duygusal olarak da yeni bir gelişme ve kendini keşfetme evresine geçer. Yukarıda da söylediğim gibi bu dönemde büyümenin hızlı oluşu, ergenin hem duygularında hem de davranış ve tutumlarında belirgin farklılıklar sergilemesine neden olur.

Bunlara örnek verecek olursak;

Duygu yoğunluğunda artış

Mahcubiyet ve çekingenlik

Aşırı hayal kurma

Yalnız kalma isteği

Çalışmaya isteksizlik

Çabuk heyecanlanma, şeklinde sıralayabiliriz.

Peki, bu farklılıklar çocukların çalışmasında ve psikolojisinde ne şekilde ortaya çıkıyor ve bu duygularla doğru sınav yönetimini nasıl gerçekleştirebilirler?

Öncelikle bu dönemdeki öğrencileri incelediğimizde bazı kalıp düşüncelerle karşılaşıyoruz. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz;

1- Ya hep ya hiç türü düşünme; örneğin bu şekilde düşünen öğrenci, yaptığı performans onu tatmin etmiyorsa mutsuz olur ve kendini başarısız olarak görür. Bir kere başarısız olduktan sonra bir daha yapabileceğine inanmaz ve başlamaz.

2- Aşırı genelleme: Bu durumda da başarısız olduğu durumu hayatına geneller. Örneğim sınavda başarısız oldum ailem kesin bana ceza verecek hep başarısız olacağım gibi.

3- Hemen bir sonuca varma: Burada öğrenci elinde kanıt olmadığı halde sürekli olumsuz yorumlar yapar. Örneğin annem bugün benimle konuşmadı, kesin kızgınlığı devam ediyor, kesin beni sevmiyor.

4-Meli-malı cümleler: Burada öğrenci kendi başarısından ziyade başkalarının düşüncelerini önemseyerek hareket eder. Evdekileri hayal kırıklığına uğratmamalı için başarılı olmak zorundayım. İyi bir insan olabilmem için başarılı olmalıyım gibi.

5- Duygusal mantık yürütme: Öğrenci o sırada yaşadığı olumsuz duygusunu geneller ve buna göre hareket eder. Örneğin; “böyle hissettiğime göre doğru olmalı, içimde büyük bir sıkıntı var kesin sınavım kötü geçecek” gibi cümleler kurarlar.

Bu şekilde maddeleri çoğaltabiliriz. Tüm bu olumsuz ifadeler direkt olarak öğrencinin tutum ve davranışlarını olumsuz etkiler ve günlük hayatını etkilediği gibi sınav stresinin de artmasına neden olur. Bundan dolayı öğrencinin duygu ve düşüncelerini olumlu bir şekilde ifade etmeyi öğrenmesi gerekmektedir. Bu noktada en büyük sorumluluk tabi ki aileye düşüyor. Öğrenci bu dönemde yukarıda saydığım birçok sebepten dolayı ailesine muhalif davranışlar gösteriyor gibi görünebilir. Ebeveynlerin bu noktada çocuklarını tanıması, onların hangi dönemde olduğunu ve bu davranışların altında yatan sebepleri görmeleri gerekiyor. Bu şekilde onlarla aynı dili konuşabilir ve sınav kaygılarını yenmelerinde onlara destek olabilirler.

Sonuç olarak LGS, öğrencilerin hem akademik hem de psikolojik anlamda sınandığı bir sınav. Bu sınavı hem öğrenciler olarak hem de ebeveynler olarak en sağlıklı biçimde atlatmak için elimizden gelen çabayı göstermeli ve ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda destek akmaktan kaçınmamalıyız.